Blog
Marka Hükümsüzlüğü Davası

Marka hükümsüzlüğü davası, kanunen tescil edilmemesi gereken bir markanın TÜRKPATENT marka sicilinden silinmesi, hükümsüz kılınması için açılan davadır. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) m.25 hükmünde düzenlenmiştir.
Marka hükümsüzlüğü davası, TÜRKPATENT tarafından tescil kararının vermemesi veya marka tesciline itiraz süresinin kaçırılması halinde, markanın hükümsüz kılınması için açılmaktadır.
Bu içeriğimizde marka hükümsüzlük davasının usul ve esasları, tarafları, yargılama süreci ve mahkeme kararlarının sonuçları hakkında detaylı bilgi verilecektir.
Sizin için faydalı olması dileğiyle…
Marka Hükümsüzlüğü Nedir ve Neden Önemlidir?
Marka hükümsüzlüğü, geçmişe yönelik etki doğuran bir karardır. Hükümsüzlüğüne karar verilen markaların kanunen hiç tescil edilmemiş olduğu varsayılır. Markanın hükümsüzlüğüyle birlikte marka başvuru tarihinden itibaren söz konusu markaya kanunen sağlanmış haklar sona ermekte ve marka sicilinden silinmektedir.
Marka hakkını, ticaret unvanı veya alan adı gibi isim hakkını ihlal eden, piyasada haksız rekabet yaratan markalar açısından bir yargılama yoludur. Marka tesciline itiraz süresi kaçıran hak sahipleri açısından bir hukuki çaredir.
Marka Hükümsüzlüğü Davası Sebepleri Nelerdir?
Bir markanın tescil edilirken ilk önce TÜRKPATENT tarafından SMK m.5 mutlak ret nedenleri kapsamında değerlendirilir. Mutlak ret nedenlerine aykırı bulunmayan markalar, Resmi Marka Bülteni’nde yayımlanır. Yayım kararı verilen markalara üçüncü kişiler mutlak ret nedenleri ile SMK m.5 nispi ret nedenleri kapsamında itiraz edilmektedir.
TÜRKPATENT’in mutlak ret nedenleri kapsamında gözünden kaçırdığı, hak sahiplerinin marka bültenine itiraz süresini kaçırması halinde, marka hükümsüzlüğü davası açılır. Bu kapsamda SMK m.5 mutlak ret nedenleri ile SMK m.6 nispi ret nedenleri marka hükümsüzlük davasının sebeplerini oluşturur.
SMK m.5 Mutlak Ret Nedenleri Sebebiyle Markanın Hükümsüzlüğü
Bir marka tescil başvurusu ilk olarak TÜRKPATENT tarafından mutlak ret nedenleri kapsamında değerlendirilmektedir.
Mutlak ret nedenleri kapsamında aykırılık görülmemiş ve yayımına itiraz markalar tescil edilir. Ancak, aynı sebeplerden dolayı marka hükümsüzlük davası açılması mümkündür:
- Marka tescili yapılamayacak işaretin olması (SMK m.5/1-a),
- Ayırt edici olmayan işaretler (SMK m.5/1-b),
- Tamamlayıcılık (SMK m.5/1-c),
- Aynı veya ayırt edilemeyecek benzer markalar (SMK m.5/1-ç): ortaklama tüketici algısında iki markayı ayırt edememesidir. uzun cümleli markalarda sadece bir harf değişikliği buna örnek gösterilebilir.
- Ticari alanda herkes tarafından kullanılan işaretler tescil edilemez(SMK m.5/1-d)
- Malın doğası gereği olan işaretler (SMK m.5/1-e),
- Halkı yanıltacak işaretler (SMK m.5/1-f),
- Paris sözleşmesinin 2. mükerrer 6. maddesi uyarınca ret sebepleri (SMK m.5/1-g),
- Halka mal olmuş işaretler (smk m.5/1-ğ),
- Dini değer ve semboller (smk m.5/1-h),
- Kamu düzenine ve genel ahlaka aykırılık (smk m.5/1-ı),
- Tescilli coğrafi işaret içeren markalar (SMK m.5/1-i).
Marka tescili aşamaları ve yukarıda sayılan mutlak ret nedenleri hakkında detaylı bilgi için “Marka Tescili Ret Sebepleri” adlı makalemizi inceleyebilirsiniz.
SMK m.6 Nispi Ret Nedenleri Sebebiyle Markanın Hükümsüzlüğü
SMK m.6 uyarınca bir marka hükümsüzlüğüne karar verebilmek için:
- Tescili bir markanın mal veya hizmet sınıfında aynı veya benzer markanın tescil edilmiş olması (SMK m.6/1),
- Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni veya haklı sebebi olmaksızın markayı tescil etmiş olması (SMK m.6/2),
- Tescilsiz marka sahibinin ticari hayatta bilinir hale gelmiş olan markasının tescil edilmiş olması (SMK m.6/3),
- Paris sözleşmesi uyarınca tanınmış bir markanın tescil edilmesi, (SMK m.6/4)
- Türkiye’de tanınmış markayla, farklı mal veya hizmet sınıfında olsa dahi, aynı veya benzer marka tescili olması, (SMK m.6/5)
- Bir kişinin; ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkı gibi fikri haklarını ihlal eden markalar SMK m.6/6),
- Süresinde yenilenmemiş olsa dahi belirli süreyle korunan marka hakkının ihlal eden tesciller (SMK m.6/7 ve m.6/8)
Sayılan SMK m.6 uyarınca hükümsüzlük sebepleri ve marka tesciline itiraz hakkında detaylı bilgi için “Marka Bültenine İtiraz” adlı makalemizden faydalanabilirsiniz.
Marka Hükümsüzlüğü Davasını Kimler Açabilir?
SMK m.25/2 hükmü uyarınca markanın hükümsüzlüğü için dava açabilecek kişiler:
- Menfaati olanlar: tescilli bir markası taklit edilen veya telif hakkı ihlal edilen kişileri ifade etmektedir;
- Cumhuriyet savcıları;
- İlgili kamu ve kuruluşlarıdır.
Markanın Hükümsüzlüğü Davası Kime Karşı Açılır?
Marka hükümsüzlüğü davası, marka siciline kayıtlı marka sahiplerine yönelik açılmaktadır. Bu davalarda TÜRKPATENT taraf olarak gösterilmemektedir. Birden fazla marka sahibi olması halinde, tüm marka sahipleri taraf olarak gösterilir.
Marka Hükümsüzlüğü Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Marka hükümsüzlüğü davasında görevli mahkeme, ihtisas mahkemeleri olan Fikri ve Sınai Mahkemelerinde görülmektedir. İhtisas mahkemesinin kurulmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmaktadır.
Marka hükümsüzlüğünün açılacağı yetkili mahkeme ise aşamalı olarak şu şekilde belirlenmektedir:
- Hükümsüzlük talep edilen marka sahibinin yerleşim yeri,
- Marka sahibinin Türkiye’de yerleşim yeri yoksa, marka adına kayıtlı marka vekilinin yerleşim yeri,
- Marka vekili de mevcut değilse Ankara Fikri ve Sınai Mahkemelerinde dava açılması gerekmektedir.
Marka Hükümsüzlüğü Davasında Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler
Marka hükümsüzlüğü davasında zamanaşımı süresi, sadece SMK m.6/1 sebebine dayanılması halinde 5 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Diğer marka hükümsüzlük sebeplerinde herhangi bir bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre yoktur.
SMK m.6/1 hükmü, aynı ve benzer markanın aynı ya da benzer mal ve hizmet sınıflarında tescil edilmek istenilmesi halinde itiraz sebebi olarak öngörmüştür. Bir marka sahibi, 5 yıl boyunca aynı veya benzer nitelikteki markanın tesciline yönelik dava açmadığı takdirde zamanaşımına uğramaktadır.
Marka Hükümsüzlüğü Davalarında İspat Yükü
Bir markanın hükümsüzlüğünü talep eden kişi iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Örneğin; kötü niyetli tescil iddiasına dayandığınız bir davada, kötü niyetin varlığını ispat etmeniz gerekmektedir.
Marka Hükümsüzlüğü Davalarında Uzman Görüşlerinin Rolü
Marka hakkına yönelik açılan hükümsüzlük, tecavüz tespiti veya tazminat davalarında, özellikle marka vekili olan alanında uzman kişilerden bilirkişi raporu alınmaktadır. Düzenlenen rapor, marka hükümsüzlük talep edilen sebeplere göre incelenmektedir. Yargılama sürecinde alınan bu raporlar davanın seyrini belirlemektedir.
Hükümsüzlük Kararının Markaya Etkileri
Marka hükümsüzlük kararı geçmişe yönelik etkilidir. Hükümsüzlüğüne karar verilen marka tescili hiç yapılmamış sayılmakta ve söz konusu markaya yönelik yapılan tüm hukuki işlemler geçersiz sayılmaktadır. Ancak, SMK m.27/3 uyarınca hükümsüzlük kararı;
- Karar öncesi marka hakkına tecavüz nedeniyle açılan davalarda kesinleşiş ve uygulanmış mahkeme kararlarını ve
- Karar öncesi kurulmuş ve uygulanmış sözleşmeleri etkilemez.
Uluslararası Marka Hükümsüzlüğü (Menşe Ülke Ofise Bağlılık)
Uluslararası tescil, menşe ofisin tesciline 5 yıl süreyle bağlıdır. Yani, esas başvuru yaptığınız bir ülkede markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, bu durum doğrudan WİPO bildirilir ve diğer uluslararası tescil kısıtlanır veya ortadan kaldırılır.
Örneğin; Türkiye’de bir markanızı uluslararası tescil ettirdiniz ve sonrasına markanızın hükümsüzlüğüne karar verilirse, uluslararası tesciliniz kaldırılmaktadır. Bu durumda, hangi ülkede markanız tescil edilmişse, başvuru sahibinin iptalin Uluslararası Sicile kayıt tarihi itibariyle 3 ay içinde ulusal marka dönüştürme için başvurmanız gerekmektedir. Ancak, menşe ülke tescilime bağlılık 5 yıl süreyle sınırlıdır.
Sonuç
Marka hükümsüzlüğü davası, TÜRKPATENT siciline kayıtlı markaların sicilden silinmesi ve marka hak sahipliğinin sona ermesi için açılmaktadır. Aslında, kanunen tescil edilmemesi gereken markaların tescil belgelerinin iptal edilmesidir.
Marka hükümsüzlüğü SMK m.5 mutlak ret nedenleri ile SMK m.6 nispi ret nedenlerine dayanılarak talep edilmektedir. TÜRKPATENT’in esas incelemesinde göz ardı ettiği veya marka bültenine itiraz edilme süresinin kaçırılması halinde ikame edilmektedir.
Marka hükümsüzlük davasını; hak sahipleri, Cumhuriyet Başsavcılıkları ve ilgili kamu ve kuruluşları tarafından ikame edilmektedir. Dava, marka siciline kayıtlı marka sahiplerine karşı açılmaktadır.
Sadece SMK m.6/1’de düzenlenen aynı veya benzer markaların aynı veya benzer mal ya da hizmet sınıflarında tescil edilmiş olması halinde 5 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Diğer marka hükümsüzlük sebeplerinde herhangi bir zamanaşımı süresi yoktur.
Markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesiyle birlikte, daha önce tescil edilmiş bir marka kanunen hiç doğmamış sayılır. Ancak, hükümsüzlük kararı öncesinde uygulanmış ve sona ermiş sözleşmeler bu karardan etkilenmez.
Sıkça Sorulan Sorular
Bir markanın kanunen tescil edilmemesi gerekirken tescil edilmiş olması gerekmektedir. Yani, mutlak veya nispi ret nedenlerinden herhangi birine aykırı tescilli markaların hükümsüzlüğü talep edilebilir.
Hayır, doğrudan sicile kayıtlı marka sahibine karşı dava açılmaktadır. Zorunlu dava şartı arabuluculuğa tabi değildir.
Marka sahibinin Türkiye’deki yerleşim yerinde bulunan Fikri ve Sınai Hukuk Mahkemesinde dava açılır. Marka sahibinin Türkiye’de yerleşim yeri yoksa, marka vekilinin yerleşim yerin de açılır. Marka sahibi Türkiye’de yaşamıyor ve marka vekili de yoksa, Ankara Fikri ve Sınai Hukuk Mahkemesinde dava açılır.
Hayır, marka iptali sebepleri; markanın kesintisiz 5 yıl kullanılması veya markanın kötü kullanımı halinde söz konusu olmaktadır. Marka iptali talepleri TÜRKPATENT’e başvurarak yapılmaktadır. Detaylı bilgi için “Marka İptali Nedir? Hangi Şartlarda Gerçekleşir? (15.03.2025 Yönetmelik Değişikliğine Göre)” adlı içerimizi ziyaret edebilirsiniz.
SMK m. 162 uyarınca hükümsüzlük kararları kesinleşmeden marka sicilden silinemez. Yargıtay dahil tüm kanun yollarının tüketilmesi gerekmektedir.
Avukata Sor
Sertifikalar




Referanslar
















Hakkımızda
Şafak & Koparan Hukuk ve Danışmanlık Bürosu; yoğunlukla özel hukuk alanında faaliyet gösteren bir hukuk bürosudur. Büromuzun İstanbul’da Anadolu ve Avrupa yakası ile Adana’da hizmet noktaları bulunmaktadır.