Borçlar ve Sözleşme Hukuku

Sözleşmeler ve Borçlar Hukuku Nedir?

Sözleşmeler ve borçlar hukuku, taraflar arasındaki borç alacak ilişkisini düzenleyen bir hukuk dalıdır. Borçlar hukuku, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nda düzenlenmiştir. TBK genel ve özel hükümler diye ikiye ayrılır. Genel hükmünde borç ilişkisini doğuran genel hükümlere yer verilmiştir. Özel hükümler ise, taraflar arasında borç ilişkisi doğuran sözleşmelere yer verilmiştir.

Bir borcun kaynağını;

  • Hukuki işlemler ve sözleşmeler doğan borç ilişkileri
  • Haksız fiilden kaynaklı tazminat talepleri,
  • Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan borç ilişkileri oluşturmaktadır.

Sözleşme hukuku, TBK kapsamında kapsamına giren, borçlar ve sözleşme hukuku kapsamında bir borcun kaynağını oluşturan en yaygın sebep sözleşmelerdir. Sözleşme hukuku; tarafların yapacakları hukuki iş ve işlemlerde hak ve sorumlularını belirleyen hukuk dalıdır. Her sözleşmede dikkat edilmesi gereken hususlar olmakla birlikte, sözleşmenin niteliğine sözleşme hukuku avukatından destek alınması gerekmektedir.

Borçlar ve Sözleşme Hukuku

Sözleşme Hukuku Avukatı Danışmanlık Hizmeti

Sözleşme hukuku avukatı olarak, yapacakları hukuki iş ve işlemlerde kendilerini garanti altına almalarını sağlıyoruz. Ofisimiz sözleşmeler ve borçlar hukuku kapsamında sunduğu başlıca hizmetler;

  • Sözleşmelerin hazırlanması, ifası, süreç yönetimi,
  • Sözleşmelerin ihlali durumunda alacağın tahsili,
  • Borç yapılandırma hizmetleri sunmaktadır.

Sözleşmeler ve borçlar hukuku kapsamında merak edilen ve bir sözleşme hukuku avukatı tarafından yapılması gereken hususlara değinilmiştir        

Sözleşme Türleri ve Temel İlkeler

Sözleşme türleri, birçok farklı ayrıma tabi tutulması mümkündür. Genel olarak bazı sözleşme türlerini şu şekilde sıralayabiliriz.

  • Geçerlilik Şartına Göre: Sözlü – yazılı sözleşmeler buna bir örnektir. Örneğin taşınmaz simsarlığı sözleşmesi yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz. Ancak, satış sözleşmesi sözlü de yapılabilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ise noter aracılığıyla yazılı yapılması zorunludur.
  • Borç Yükümlülüklerine Göre: İki tarafa borç yükleyen veya tek tarafa borç yükleyen sözleşmeleri örnek gösterebiliriz. Örneğin satış sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir; bir taraf mal teslim etmekte, diğer taraf malın bedelini ödemekle yükümlüdür. Bağışlama, sadece bir tarafın yükümlülüğü olduğundan tek tarafa borç yükleyen sözleşmedir.
  • Düzenlenişine Göre: Kanunda düzenlenmiş ve açıklanmış kira sözleşmesi gibi sözleşmeler tipik sözleşmelerdir. Atipik sözleşmeler ise, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gibi kanunda yer almayan, taraflar arasında hak ve yükümlülükleri belirlenen sözleşmelerdir.

Sözleşme hukukunda temel olan ilke sözleşme serbestliğidir. Bu ilke, kanuna ve genel ahlaka aykırı olmadıkça tarafların istedikleri konuda sözleşme yapabileceğini ifade etmektedir. Ancak kira sözleşmesi gibi bazı sözleşmelerde her konuda tarafların anlaşması mümkün değildir. Örneğin kira sözleşmesinde kiracının kirayı ödemediğinde cezai şart konulması mümkündür. Bu gibi durumlarda sözleşme hukuku avukatının sözleşmeler ve borçlar hukukunun şartlarına uygun bir sözleşme düzenlemesi gerekmektedir.

Sözleşme hukuku avukatının taraflar arasındaki hukuki ilişkiye göre en uygun sözleşmenin belirlenmesi, sözleşmeler ve borçlar hukuku kapsamında hak ve yükümlülükleri düzenlemesi gerekmektedir.

Sözleşme Hazırlanma Süreci:

Bir sözleşme hukuku avukatı tarafından sözleşme hazırlanırken taraflar arasındaki hukuki ilişkinin iyi tespit edilmesi gerekmektedir. Hukuki ilişkinin sözleşmeler ve borçlar hukukunda karşılığı kapsamında sözleşmenin hazırlanması gerekmektedir. Bir sözleşme hukuku avukatınca başlıca sözleşme hazırlarken şu hususlara dikkat etmesi gerekir:

  • Sözleşmenin tarafları,
  • Sözleşmenin tanımı ve hukuki niteliği,
  • Taraflar hak ve yükümlülükleri,
  • Sözleşmenin tarihi,
  • Sözleşmenin vadesi ve vadenin bitiminin sonuçları,
  • Sözleşmenin yerine getirilmemesinin cezaları ve temerrüt halleri ve seçimlik hakların tespiti,
  • Cezai şartların geçerliliği ve konuluşları,
  • Ayıp durumu,
  • Sözleşmede değişiklik şartları,
  • Yenilik doğrucu hakların kullanımı ve şartları,
  • Çekinceye dayalı özellikler,
  • Hüküm boşlukları.

Sözleşme İhlalleri ve Yaptırımlar

 

Sözleşme ihlalleri, sözleşme şartlarına uygun hareket etmeme temerrüde düşülmesini ifade etmektedir. Sözleşme ihlalinin tespit edilebilmesi için sözleşmede bir süre belirlenip belirlenmediğinin tespit edilmesi gerekmektedir. Sözleşmede belirli bir vade veya kesin vade belirlenmişse, vade sonunda yükümlülük yerine getirilmemişse sözleşmenin ihlalini oluşturur. Ancak, sözleşmede bir vade belirtilmemişse, karşı tarafa sözleşme şartlarına uyması bir bir süre verilmesi gerekmektedir. Bu sürenin sözleşmeler ve borçlar hukukunda karşılığı mehil vermedir. Mehil vermeyle birlikte, karşı tarafa sözleşmenin şartlarına uymaya davet edilir. Sözleşme hukuku avukatı tarafından belirlenen süre, yükümlülüğün niteliğine göre makul bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.

Sözleşmenin ihlali halinde yaptırımlar ise, TBK m.125 hükmünde düzenlenmiştir. Sözleşmenin ihlalinde alacaklı tarafça 3 adet seçimlik hakkı bulunmaktadır:

  • Aynen ifa ve gecikme tazminatı,
  • Sözleşmeden dönme ve menfi (olumsuz) zararları isteme,
  • Sözleşmeyi feshetme ve müspet (olumlu) zararları isteme

Sözleşmenin ihlali halinde alacaklı yukarıda belirtilen 3 hakkından birini seçmesi gerekmektedir. Sözleşme hukuku avukatının yapması gereken en makul seçenek hangisinin olduğunun tespit edilerek, en uygun hakkın seçilmesini sağlamaktadır. Nitekim, söz konusu seçimlik haklarına göre talep edilebilecek zarar kalemleri farklılaşmaktadır.

Sözleşmelerde Geçersizlik ve İptal Davaları

Sözleşmenin geçersizlik ve iptal davaları genellikle şu iki durumda karşımıza çıkmaktadır;

  • Kanunen şekil şartlarına uymayan sözleşmeler yapılmış olması,
  • Sözleşmede haksız şart niteliği taşıyan bir hüküm olması

Sözleşmeler ve borçlar hukuku kapsamında bazı sözleşmelerin zorunlu olarak yerine getirilmesi şartları öngörülmüş olup, bu şartlar yerine getirilmezse sözleşme geçerli olmaz. Örneğin kefalet sözleşmesinin geçerli olması için; sorumlu olunan azami kefalet tutarı, kefalet tarihi, kefalet türü kefilin el yazısıyla yazılması ve yazılı yapılması zorunludur. Aksi takdirde sözleşmeler ve borçlar hukuku kapsamında sözleşme geçerli olmaz. Bir kefalet sözleşmesi belirtilen şartlara uymadığı takdirde, sözleşme hukuku avukatı tarafından sözleşmenin geçersizliği ve iptaline ilişkin dava açılması mümkündür.

Sözleşmeler ve borçlar hukukunda haksız şart, daha çok tüketici sözleşmelerinde ortaya çıkmaktadır. Tüketici aleyhine olan ve müzakere edilmeden konulan sözleşme hükümleri haksız şart niteliğindedir. Burada sözleşmenin tamamının geçersizliğinden değil, sadece ilgili maddenin geçersizliğinden bahsedilmektedir. Ancak, söz konusu hüküm sözleşmenin bütününü etkiliyorsa sözleşme hukuku avukatı tarafından sözleşmenin geçersizliği ve iptaline ilişkin dava açılması mümkündür. Sözleşme avukatının durumun hal ve şartlarına göre değerlendirmesi gerekmektedir.

Borçların İfa Yöntemleri

Sözleşmeler ve borçlar hukuku kapsamında borçlar; verme, yapma veya yapmama şeklinde olabilmektedir. Bir borcun sona ermesinin en temel yolu yükümlülüğün yerine getirilmesidir. Ancak, bazı durumlarda, özellikle verme gibi para borçlarında, zamanında ifa mümkün olmamaktadır. Bu gibi durumlarda borç yapılandırma, takas yöntemleriyle borcun ifa edilmesi mümkündür. Sözleşme hukuku avukatı olarak; sözleşmeler ve borçlar hukuku kapsamında borcun en makul ve avantajlı bir şekilde ifade edilmesini sağlamaktayız.

Bu alana ilişkin daha fazla bilgi için sitemizdeki “Blog” kısmını tıklayarak makalelerimize ulaşabilirsiniz. Hukuki hizmet almak için, sitemizdeki “Online Hukuk Hizmeti” kısmından tarafımıza ulaşabilir veya “İletişim” sayfasında form doldurarak sorunlarınızı bize iletebilirsiniz.

Hemen
Danışmanlık Alın!

Başa dön tuşu