Anonim Şirketlerde Genel Kurul Kararlarının İptali

Anonim Şirketlerde Genel Kurul Kararlarının İptali
İçindekiler

Anonim şirketlerde genel kurulu kararlarının iptali, şirkette azınlıkta kalan pay sahiplerini korumak için getirilmiş bir hukuki çaredir.

Anonim şirket genel kurulda çoğunluğu elinde bulunduran kişi ve kişilerin, genel kurulda kendi lehine karar alması muhtemeldir. Bu sebeple azınlık pay sahiplerinin haklarını koruyabilme imkânı getirilmiştir.

Anonim şirketlerde genel kurulu kararlarının başkaca geçersizlik halleri; butlan ve yokluktur. Bu yazımızda; hangi hallerde anonim şirketlerde yönetim kurulunun iptali sağlanabileceği ve diğer geçersizlik halleri üzerinde durulmuştur.

Sizin için faydalı olması dileğiyle…

Genel Kurul Kararlarının İptali Davası

Dava Konusu Nedir?

Genel kurul toplantısı gerçekleştirilmeden önce gündem ilan edilmektedir. Gündem maddesinde yer alan her konu genel kurulda ayrı ayrı oylanmaktadır.

Oylama sunulan her gündem maddesinin toplantı ve karar nisaplarının farklı olması mümkündür. Konu detaylı bilgi için “Anonim Şirketlerde Genel Kurul” adlı makalemizi inceleyebilirsiniz.

Genel kurul kararının iptali davası, toplantıda oylanan bir veya birden fazla kararının iptali için açılan davayı ifade etmektedir. Genel kurul toplantısının tamamının iptali için dava açılması mümkün değildir.

Günden maddesinde yer alan 10 adet karar için bir tanesi veya tamamı için dava açılması mümkündür. Ancak, dava konusu edilmeyen genel kurul toplantı kararları hukuken geçerlidir.

Genel Kurul Kararının İptali Sebepleri Nelerdir?

Genel kurul kararının iptali davası, Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 445 hükmünde düzenlenmiş olup;

  • Kanuna,
  • Esas sözleşme,
  • Dürüstlük kuralına aykırı genel kurul kararlarının iptal edilebileceğini düzenlemiştir.

Genel Kurul Kararların İptal Edilebilirliği

Kanuna Aykırı Genel Kurul Toplantı Kararları

Genel kurul toplantı ve karar alma usullerine ilişkin kanuni düzenlemelere uyulmadan alınan kararlar iptal edilebilir niteliktedir. Kanuna aykırılık sebebiyle genel kurul kararlarının iptaline örnek olarak:

  •  Pay sahibinin genel kurulunda oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmediği,
  • Gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediği,
  • Gerekli nisabın sağlanmadan karar alınması,
  • Çağrının usulsüz yapılması gösterilebilir

Esas Sözleşmeye Aykırı Genel Kurul Toplantı Kararları

Esas sözleşmede, kanuna aykırı olmamak kaydıyla, genel kurul toplantı usul ve esaslarına ilişkin hükümler belirlenmesi mümkündür.

Örneğin, olağan genel kurul toplantıların nerede yapılacağına ilişkin hüküm konulması mümkündür. Esas sözleşmenin aksine gerçekleştirilen toplantı kararlarına yönelik iptal davası açılması mümkündür.

Dürüstlük Kuralına Aykırı Genel Kurul Toplantı Kararları

Bazı pay sahiplerinin katılımını engellemek amacıyla toplantı günü ve yeri belirlenmesi, pay sahiplerinin toplantıya katılımını zorlaştırıcı kararlar dürüstlük kuralına aykırıdır.

Bu gibi dürüstlük kuralına aykırı, iyi niyet dışı eylemlerde pay sahipleri tarafından iptal davası açılması mümkündür.

Anonim Şirket Genel Kurul Kararlarının İptalini Davası Açabilecek Kişiler

TTK m.446 hükmü, Anonim şirket genel kurul kararlarının iptalini:

  • Pay sahibi
  • Yönetim kurulu,
  • Yönetim kurulu üyeleri isteyebilir.

Pay Sahibinin Dava Açma Hakkı

Pay sahiplerinin genel genel kurul kararı iptali davası açabilmesinin iki halde mümkündür. Birinci durum TTK m.446/1-a hükmünde düzenlenmiştir. Söz konusu hüküm uyarınca pay sahibi;

  • Genel kurul toplantısına hazır bulunmalı,
  • İlgili karara ilişkin olumsuz oy vermiş olmalı ve
  • Muhalefet şerhini toplantı tutanağına geçirmiş olması gerekmektedir.

Pay sahibinin genel kurulda hazır bulunması ve olumsuz oy kullanmış olması yeterli değildir. Genel kurul kararının iptali davası açabilmesi için, olumsuz oyunu toplantı tutanağına geçirmesi gerekmektedir. Olumsuz oyun tutanağa geçirilme “muhalefet şartı” olarak adlandırılmaktadır.

Muhalefet şartının bir sebep gösterilerek yapılması zorun değildir. Ayrıca, Y. 11. HD. 3487 E., 8043K., 02/04/2013 tarihli kararında, ayrı bir dilekçeyle de karara muhalefet olunması mümkündür.

Muhalefet şerhinde başka bir tartışma konusu, peşinen muhalefet yapılması mümkün olup olmadığıdır. Genel kurulda her gündem maddesi ayrı ayrı oylanmaktadır.

İlk gündem maddesi henüz oylanırken, diğer gündem maddelerine de peşinen muhalefet etmek mümkün müdür? Yargıtay uygulamalarında peşinen muhalefet imkanı olmadığını, her gündem maddesinin görüşülmesi esnasında olumsuz oyunun belirtilmesi gerektiğini ifade etmektedir.

TTK m.446/1-b hükmü, pay sahibi toplantıya katılmamış veya olumsuz oy kullanmamış olsa dahi dava açma hakkını düzenlenmiştir. Söz konusu hüküm uyarınca, aşağıdaki hallerin varlığı halinde muhalefet şerhi aranmaz;

  • Gündemin gereği gibi ilan edilmediğini,
  • Yetkisiz kişilerin toplantıya katılması veya oy kullanması,
  • Genel kurula katılımın haksız olarak engellenmesi,
  • Oy hakkının kullanılmasına engel olunması

Yukarıda durumların varlığına ek olarak, söz konusu fiiller gerçekleşmeseydi, ilgili genel kurul kararı alınmayacak olması olması gerekmektedir.

Doktrinde bu duruma “etki teorisi” denilmektedir. Bir örnekle açıklamak gerekirse: TTK m.421 uyarınca imtiyazlı payların oluşturulması, sermayenin en az &75’ni oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin olumlu oyuyla kararıyla mümkündür.

10 eşit paya sahip ortaklık bir şirkette, 8 kişinin katılımıyla toplantı yapıldığını ve tüm ortakların imtiyazlı pay çıkarma kararına olumlu oy kullandığını düşünelim. TTK m.421 uyarınca yeterli nisap sağlanmıştır. Ancak, 1 ortağın genel kurula katılımı haksız olarak engellenmiştir.

Etki kuralı, söz konusu ortağın toplantıya katılsa dahi, alınacak kararı değiştiremeyeceğinden iptal davası hakkı tanınmaması gerektiğini ifade etmektedir. Doktrinde bu görüşün aksini savunan yazarların da olduğunu belirtmekte fayda vardır.

Yönetim Kurulunun Dava Açma Hakkı

Yönetim kurulu bir organ olarak genel kurul kararlarının iptali talep edebilmektedir. Dava yönetim kurulu sıfatıyla açılmaktadır.

Yönetim Kurulu Üyelerinin Dava Açma Hakkı

TTK m.446/1-b hükmü; “Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri” şeklinde düzenlemiştir. Yönetim kurulu üyesinin genel kurul kararının iptali davası açabilmesi için, ilgili kararın şahsi sorumluluk doğurması gerekmektedir.

Genel Kurul Kararına İptal Davası Açma Süresi

Genel kurul kararlarına iptal davası açma süresi, iptal edilmek istenilen kararın alındığı tarihten itibaren 3 aydır. Bu süre hak düşürücü süre olarak belirlenmiştir. Hak düşürücü sürenin zamanaşımından farkı; hak düşürücü süre kamu düzenine ilişkin olup, hâkim tarafından resen dikkate alınmaktadır.

Dikkat edilmesi gereken husus, toplantıya katılmanız haksız olarak engellenmiş veya gündem gereği gibi ilan edilmemiş olsa dahi, dava açma sürenin başlangıcı karar tarihidir. Genel kurul toplantısına katılımınız engellenmiş ve karardan haberdar olmasanız dahi, karar tarihi itibariyle süre başlamaktadır.

Genel Kurul İptal Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Genel kurul kararlarının iptali davasının, şirket merkezinin bulunduğu yargı alanındaki Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerekmektedir.

Genel kurul toplantısı, şirket merkezinin bulunduğu yargı alanının dışında yapılmış olsa dahi, merkezin bulunduğu yerdeki mahkemelerde dava açılması gerekmektedir.

İptal Davasında Yargılama Süreci

Yönetim kurulu, genel kurul kararının iptali yönelik davanın açıldığını ve duruşma gününü TSG’de ilan etmesi ve internet sitesinde yayınlaması gerekmektedir.

3 aylık hak düşürücü sürenin içerisinde dava açılsa dahi, yargılamaya 3 ay sürenin sonunda başlanılmaktadır. Nitekim, iptali istenen genel kurul kararına yönelik başka davanın açılması halinde davanın birleştirilmesi mümkündür.

Genel kurul kararları ancak dava suretiyle iptal edilebilmekte olup, mahkemece iptal edilene kadar hukuki sonuç doğurmaya devam eder. Hâkimin vereceği ile genel kurul kararın iptal kararı ile, iptal kararı geçmişe dönük olarak ortadan kalkmış olur.

Mahkeme ayrıca davacı tarafından ileri sürülmeyen iptale sebep olabilecek olayları kendiliğinden araştırama yapamaz, ancak resen gözetmesi gerektiği hususlar hakkında hüküm kurabilir.

TTK m.449 uyarınca, yargılama süreci içerisinde hakim tarafından genel kurul kararının tedbiren durulmasına karar vermesi mümkündür. Hâkim, tedbir kararı vermeden önce yönetim kurulunun görüşünü alır. Mahkeme, şirketin talebi veya ihtiyati tedbir kararı vermeden önce, davayı açan taraflar teminat göstermesini talep edebilir.

Genel Kurul İptali Kararın İptalini Kararının Etkisi

Yargılama sonucunda genel kurul kararının iptaline karar verilmesi halinde, söz konusu karar genel kurulda hiç oylanıp karara bağlanmamış sayılır.

İlgili karar sebebiyle zarara uğrayan pay sahibi, şirketten zararın giderilmesini ve kararın uygulanması sebebiyle sonuçların ortadan kaldırılmasını talep edebilir. Ancak, iptal edilen karar nedeniyle, iyi niyetli üçüncü kişilerin kazanımları korunur.

Genel Kurul İptali Davası Arabuluculuk Zorunlu Mudur?

Genel kurul kararları iptali davası zorunlu arabuluculuk sürecine tabi değildir. Ancak, taraflar arasında ihtiyari arabuculukta yoluyla uyuşmazlığın sona erdirilmesi mümkündür.

Genel Kurul Kararlarının Butlanı

Hukuki işlemin geçersizlik hallerinden butlan; kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan hukuki işlemlerin hukuken “kesin hükümsüz” olma durumudur.

Hukuki işlemin butlanı halinde; pay sahipleri herkes tarafından ileri sürülebilir, hukuki işlem baştan itibaren geçersizdir ve hakim butlan re’ sen gözetmek zorunda olup, vereceği hüküm açıklayıcı niteliktedir.

TTK MADDE 447- (1) Genel kurulun, özellikle;

  1. a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,
  2. b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran,
  3. c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır.

TTK m. 477’de hangi genel kurul kararlarının butlan hükmünde olacağına yer verilmiştir, ancak bununla sınırlı değildir. Konusu bakımından kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız genel kurul kararları geçersiz sayılacaktır.

TTK m. 447 hükmünde sayılmayan butlan sebeplerine örnek olarak;

  • Sorumluluk hükümlerini (TTK m. 549 vd.) bertaraf etmeye yönelik genel kurul kararları
  • Potansiyel pay sahiplerini, alacaklıları ve işçileri koruyan hükümlere aykırı genel kurul kararları
  • Eşit işlem ilkesine (TTK m. 357) aykırı kararlar26 verilebilir.

Genel kurul kararının butlanına ilişkin davayı pay sahipleri, yönetim kurulu üyeleri, alacaklılar ve hatta rakipler açabilir.

Ancak tespit davasını açan kişinin, bu tespitin yapılmasında hukuki menfaati bulunduğunu ispatlaması gerekmektedir. Tespit davasını açan kişinin genel kurul kararının alınmasında olumsuz oy kullanmış olması ise gerekmemektedir.

Genel kurul işlemlerinin butlan olması durumunda; söz bahsi karar baştan beri hukuken geçersiz olup, resmî gazetede yayınlanmış olsa dahi hüküm ifade etmez.

TTK m. 449 gereğince; genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açılması halinde mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceğini düzenlemiştir.

Bu alana ilişkin daha fazla bilgi için sitemizdeki “Blog” kısmını tıklayarak makalelerimize ulaşabilirsiniz. Hukuki hizmet almak için, sitemizdeki “Online Hukuk Hizmeti” kısmından tarafımıza ulaşabilir veya “İletişim” sayfasında form doldurarak sorunlarınızı bize iletebilirsiniz.

Genel Kurul Kararların Yokluğu

Hukukumuzda hukuki işlemlerin geçersizlik hallerinden biri yokluk; bir hukuki işlemin kurucu unsurların olmaması halinde karşımıza çıkmaktadır.

Yokluk halinde, hukuki işlem hiç kurulmamış sayılmakta ve yapılan işleme herhangi bir hukuki işlem bağlanmamaktadır.

TTK’de genel kurul kararlarının; butlan veya iptal edilebilirlik hallerine ilişkin düzenleme mevcut iken, yok hükmüne ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Bu hususta, alınmış olan genel kurul kararlarının Türk Borçlar Kanunu’nu çerçevesinde değerlendirilecektir.

Anonim şirketlerin genel kurul kararları da bir hukuki işlem olup; genel kurul toplantısı yapılması ve toplantıda pay sahiplerinin karar almasıdır.

Söz bahsi iki husus, genel kurul toplantısı için kurucu unsurdur. Bu iki unsurdan birinin eksikliği halinde, genel kurulda alınan karar “yok” hükmünde olup, karara herhangi bir hukuki sonuç bağlanamayacaktır.

Yok hükmünde alınan genel kurul kararlarına örnek olarak;

  • Pay sahipleri dışında birinin toplantıda karar alması
  • Toplantı çağrısında, toplantının yeri ve saatine ilişkin bilgi yer almaması,
  • Kanunda öngörülen asgari toplantı ve karar yeter sayılarına aykırı karar alınması,
  • Bakanlık temsilcisinin tutanağı imzalamamış olması,
  • Gündemde yer almayan konular hakkında karar alınması

Yok hükmü, ileri sürme konusunda hukuki menfaati bulunan herkes tarafından her zaman ileri sürülebilir ve tespit ettirilebilir, hâkim tarafından da re’ sen dikkate alınır.

Mahkemenin vereceği tespit hükmü, bu durumu açıklayıcı niteliktedir.

Saygılarımızla…

Avukata Sor

Aşağıda bulunan Whatsapp ve arama linkleri üzerinden bize anında ulaşabilirsiniz.

Şafak & Koparan Hukuk ve Danışmanlık Bürosu; yoğunlukla özel hukuk alanında faaliyet gösteren bir hukuk bürosudur. Büromuzun İstanbul’da Anadolu ve Avrupa yakası ile Adana’da hizmet noktaları bulunmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir