Blog
Doktor Hatası (Malpraktis) Nedeniyle Tazminat Davası

Doktor hatası (malpraktis) nedeniyle tazminat davası, bir sağlık çalışanının mesleki bilgi, beceri, deneyim veya özen eksikliği sonucu hastaya zarar vermesi durumunda açılan davadır. Yanlış hastalık teşhisi veya tedavisi, hatalı ilaç kullanımı gibi tıbbi malpratis sebebiyle mağdur olan hastaların maddi ve manevi tazminat hakkı bulunmaktadır.
Doktor hatasından kaynaklanan tazminat davaları, hastanenin kamu veya özel olmasına, dayanan hukuki gerekçelere göre farklılık göstermektedir. Bu içeriğimizde; mağdur hastaların hangi durumlarda tazminat talep edebileceği, dava usul ve şartlarına detaylı değinilecektir.
Malpraktis ve Komplikasyon Arasındaki Fark Nedir?
Bir tedavi sonrası ortaya çıkan her olumsuz sonuç malpraktis değildir.
- Malpraktis: Tıbbi standartlara aykırı, hatalı bir uygulama sonucu hastanın zarar görmesidir. Türk Tabipler Birliği bunu “bilgisizlik, deneyimsizlik veya ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi” şeklinde tanımlar.
- Komplikasyon: İlgili sağlık personelinin tüm dikkat ve özenine rağmen ortaya çıkması beklenen, kaçınılmaz olan sağlık sorunlarıdır. Komplikasyon durumunda, doktorun bir kusuru olmadığı için tazminat sorumluluğu doğmaz.
Malpratis Davalarında Hukuki Sorumluluk Sebepleri
Hatalı tıbbi müdahalede doktor ile hasta arasındaki ilişkisinin niteliğine göre, dayalınan hukuki sorumluluk da değişmektedir.
Sözleşmeden Doğan Sorumluluk
Hasta ile doktor arasında zımni veya açık bir şekilde “tedavi sözleşmesi” kurulması mümkündür. Şiddetli bir karın ağrısı sebebiyle acil serviste yapılan tedavide zımni sözleşme vardır. Ancak, bir mide küçültme veya burun esteteği ameliyatlarında hasta ile doktor arasında açık bir sözleşme akdedilmektedir.
- Vekaletname Sözleşmesi: Doktor ile hasta arasındaki ilişki Türk Borçlar Kanunu (TBK) m.502 kapsamında vekalet ilişkisi kapsamında değerlendirilmektedir. Doktor, vekil sıfatıyla hastayı tedavi etmeyi üstlenmektedir. Bu kapsamda doktor, tedavi sürecinde gerekli dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Bir avukatın dava sürecinde gerekli özeni göstermesi gibi.
- Eser Sözleşmesi: Burun ameliyatı, diş protezi gibi insan vücudunda değişiklik meydana getiren tıbbi müdahaleler eser sözleşmesi olarak değerlendirilir. Doktorun hastada taahhüt ettiği sonucu yerine getirme sorumluluğu vardır.
Haksız Fiil Sorumluluğu (Sözleşme Dışı Sorumluluk)
Doktor ile hasta arasında açık veya zımni bir sözleşme olmasa dahi doktorun hatasından kaynaklı mağduriyetler haksız fiil sorumluluğu kapsamında değerlendirilir. Örneğin, ağır yaralı hastanın acil serviste tedavi görmesi sırasında hatalı tıbbi müdahale haksız fiil olarak değerlendirilir.
Haksız fiil sorumluluğunun oluşması için dört şart aranır:
- Hukuka aykırı bir fiil,
- Fiilin kusurlu olarak işlenmesi,
- Zarar ortaya çıkması,
- Zarar ile kusur arasında nedensellik bağı olması
Vekâletsiz İş Görmeden Kaynaklanan Sorumluluk
Doktor ile hasta arasında sözleşme olmadan işlem yapılması durumudur. Bilinci kapalı bir hastaya müdahale edilmesi veya tedavi sırasında acil bir durumun ortaya çıkması gibi hallerde bu sorumluluk gündeme gelir.
Sorumluluğu Etkileyen veya Ortadan Kaldıran Nedenler
Doktor hatasından kaynaklı tazminat davalarında bilgisizlik, deneyimsizlik veya özensizlik sebebiyle bir zarar ortaya çıkması gerekmektedir. Aşağıdaki bazı hallerde doktorun sorumluluğunu etkileyen faktörlerdir:
- Mücbir Sebep: Gerekli tüm dikkat ve özen gösterilse dahi ortaya çıkabilecek mücbir sebeplerin varlığı halinde doktor sorumlu değildir. Komplikasyonlar buna örnek gösterilebilir.
- Hastanın Kusuru: Doktorun hatalı tıbbi uygulamasında hastanın da kusuru olması halinde, sorumluluğu hafifletici bir sebep olarak göz önüne alınır.
- Hastanın Riskleri Kabul Etmesi: Hastanın tedavi sırasında veya sonrasında çıkabilecek bazı riskleri kabul etmesi sorumsuzluk hallerinden biridir. Ancak, doktorun gerekli dikkat ve özeni göstermesi ve aydınlatma yükümlülüğü yerine getirdiğini ispat etmesi gerekmektedir.
Sorumsuzluk Anlaşmaları Geçerli Midir?
Hasta ile doktor ya da hastane arasında, uygulanan tedavilerde herhangi bir sorumluluk kabul edilmediğine yönelik sorumsuzluk anlaşmaları imzalandığı görülmektedir. TBK m.153/3 şu şekilde düzenlenmiştir:
“Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.”
Söz konusu hüküm uyarınca doktorların veya hastanelerin, hafif kusurlar dahil, sorumluluklarını ortadan kaldırmaya yönelik anlaşmalar geçersizdir.
Doktor Hatası Nedeniyle Tazminat Davası Açma Şartları
Doktor hatası (malpraktis) nedeniyle tazminat davası açabilmek için şu şartların gerçekleşmiş olması gerekmektedir:
- Hukuka Aykırı Fiil: Doktor veya sağlık kuruluşunun hastalığın teşhisi, tedavi yönteminin seçimi veya organizasyon yükümlülüğünde ( hastanın bakımı, tedavi için gerekli koşullar) bir eksiklik veya kusur olması gerekmektedir. Aykırılığın illa kasıtlı olarak meydana gelmesine gerek yoktur. Bilgisizlik, deneyimsizlik veya dikkat ya da özen eksikliği sebebiyle hastanın mağdur olması yeterlidir.
- Zararın Meydana Gelmesi: Yanlış tedavi sonucunda hastada bedensel veya ruhsal olarak bir zarar meydana gelmesi gerekmektedir. Tedavi sürecinin uzaması da bir zarardır.
- İlliyet Bağı (Nedensellik Bağı): Zarar ile doktor hatası arasında bir illiyet bağı olması gerekmektedir.
Tıbbi Müdahalelerden Kaynaklanan Zararlar Nedeniyle Açılabilecek Davalar
Doktor hatasından kaynaklı tazminat talepleri hem maddi hem de manevi zararları kapsamaktadır. Malpraktis sebebiyle açılan davalarda maddi ve manevi tazminat aynı anda talep edilmektedir. Kişinin doktor hatası sebebiyle ölmesi halinde ise, mirasçıları tarafından maddi ve manevi tazminat talep edilmesi mümkündür.
Maddi Tazminat Talepleri
Hatalı tıbbi müdahale sonucunda zarar gören hastanın talep edebileceği maddi tazminat kalemleri şunlardır:
- Tedavi ve İlaç Masrafları: Tedavi sürecinde harcanan masraflar, ameliyat ve ilaç masrafları
- Kazanç Kaybı: Doktor hatası sebebiyle iyileşme sürecinin uzamasından kaynaklı kazanç kaybı.
- İş Gücü Kaybı Tazminatı: Görme bozukluğu, uzuv kaybı gibi iş görememezlik sebeplerinden çalışma gücünün azalması veya yitirilmesi halinde talep edilecek tazminatlar.
Doktor hatasından kaynaklı hastanın ölümü halinde ise mirasçıları tarafından talep edilebilecek maddi tazminat kalemleri şunlardır:
- Cenaze giderleri,
- Destekten yoksun kalma tazminatı,
- Tedavi sürecindeki yoksun kalınan kazançlar ve tedavi masrafları
Manevi Tazminat Talepleri
Doktor hatasının neden olduğu acı, keder, elem ve kişilik haklarına verilen zararların telafisi için manevi tazminat talep edilmesi mümkündür. Hatalı tıbbi müdahale sonucunda hastanın ölmesi halinde, mirasçıları tarafından da manevi tazminat talep edilmesi mümkündür.
Doktor hatasından kaynaklı manevi tazminat, doktor hatasının önemi ve zararın büyüklüğüne göre değerlendirilmektedir. Ancak, bir zenginleştirme aracı olarak değil, telafi edici bir miktar belirlenmektedir.
Davanın Tarafları (Dava Kime Karşı Açılır)
Malpraktis davalarında davacı taraf, mağdur olan hasta veya ölüm halinde hastanın mirasçılarıdır. Ancak, davacı taraf ise, kamu, özel veya münferit bir doktorlardan tedavi görülmesine göre değişmektedir:
- Devlet Hastanesinde Çalışan Doktorlara Karşı Dava: Kamu hastanelerinde verilen tedavi hizmeti bir kamu hizmeti olup, ilgili personel hakkında doğrudan dava açılma imkânı yoktur. Bu sebeple, doktorun bağlı bulunduğu kuruluşa doğrudan dava açılması mümkündür. İlgili doktorun bağlı olduğu kuruluşa göre Sağlık Bakanlığı veya ilgili üniversiteye dava açılmaktadır.
- Özel Hastanede Çalışan Doktorlara Karşı Dava: Özel hastanelerde görülen tedavi hizmeti bir tüketici işlemidir. İlgili sağlık kuruluşu ile muayene eden doktorun birlikte sorumluluğu mevcuttur. Doktor hatasından kaynaklı mağdur olan hasta hem ilgili sağlık kuruluşuna hem de doktora maddi ve manevi tazminat davası açması mümkündür.
- Özel Muayenesi Olan Doktorlara Karşı Dava: Kamu veya özel hastanelere tabi olmadan, kendi özel muayenesinde hizmet veren doktorlara doğrudan dava açılmaktadır.
Malpraktis Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Hatalı tıbbi müdahalede bulunan doktorun bağlı olduğu kuruluşa göre davalı kişi veya kurum ile görevli ve yetkili mahkemeler de değişiklik göstermektedir.
Görevli Mahkeme Tespiti (Davanın Açılacağı Mahkemesinin Belirlenmesi)
- Kamu Hastanesi: Doktor hatası bir devlet hastanesinde meydana gelmişse, İdare Mahkemelerinde tam yargı davası açılması gerekmektedir.
- Özel Hastane: Bir vekalet veya eser sözleşmesi niteliğinde tedavi sürecinde, doktor veya ilgili sağlık kuruluşuna Tüketici Mahkemelerinde dava açılmaktadır.
- Haksız Fiil: Bir kasıtlı eylem sebebiyle haksız fiil söz konusuysa Asliye Hukuk Mahkemelerinde dava açılması gerekmektedir.
Yetkili Mahkeme Tespiti (Davanın Açılacağı İl/İlçenin Belirlenmesi)
- İdare Mahkemelerinde: Sağlık Bakanlığı’na karşı Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılması gerekmektedir. Üniversite hastanalerinde ise, ilgili kuruluşun bulunduğu yerdeki İdare Mahkemelerinde dava açılmaktadır.
- Tüketici Mahkemelerinde: Vekalet veya eser sözleşmesi ilişkilerinde; tedavinin gerçekleştiği veya ilgili sağlık kuruluşu veya doktorun bulunduğu yerdeki Tüketici Mahkemelerinde dava açılmaktadır.
- Asliye Mahkemelerinde: Doktorun TBK m.49 uyarınca haksız fiile halinde dava; fiilin gerçekleştiği, zararın meydana geldiği veya gelme ihtimalinin bulunduğu veya hastanın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemelerinde dava açılması mümkündür.
Malpraktis Davalarında Zamanaşımı Süresi
Doktor hatasından kaynaklı tazminat davalarında, dayanılan hukuki sebebe ve açılacak davanın türüne göre zamanaşımı süreleri değişmektedir:
- Tam Yargı Davası (İdare Mahkemesi): İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (İYUK) m.13 uyarınca, zarara uğrayan hastaların 1 yıl, her harülarkarda eylemin gerçekleştiği 5 yıl içerisinde dava açmaları gerekmektedir.
- Vekalet İlişkisinden Kaynaklı Davalar (Tüketici Mahkemesi): TBK m. 147 uyarınca davanın 5 yıl içerisinde açılması gerekmektedir.
- Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Tüketici Mahkemesinde): Estetik ameliyatları gibi tıbbi müdahalelerde ağır kusurun olup olmadığına göre ikili ayrıma gidilmektedir. Ağır kusurdan kaynaklanmayan işlemlerde 5 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Doktor hatasında ağır kusurlu olması halinde 20 yıllık zamanaşımı süresi mevcuttur.
- Haksız Fiilden Kaynaklanan Davalar (Asliye Mahkemesinde): Haksız fiilin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl, her halükarda fiilin gerçekleşme tarihinden itibaren 10 yıldır.
ÖNEMLİ UYARI: Doktor hatası aynı zamanda bir cezai sorumluluk da getirmektedir. Dava açma süresi dolmuş olmasına rağmen, cezai zamanaşımı süresi daha fazla olması halinde, dava açılması mümkündür.
Malpraktis Davalarında Yargılama Süresi ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Doktor hatası (malpraktis) nedeniyle tazminat davası, diğer davalarda olduğu gibi, ispat ve belirli usul şartlarına tabidir. Hatalı tıbbi müdahale sebebiyle bir tazminat davası açılmadan önce aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir
- Tıbbi Müdahale Hatasının İspatı: Hukuk Muhakemeler Kanunu (HMK) m.190 uyarınca, kural olarak iddiada bulunan taraf iddiasını ispatlamak zorundadır. Bu kapsamda, doktor hatasından mağduriyet yaşayan hastalar, yanlış tedaviyi ve zararı ispatlamak zorundadır. Ancak, doktorun aydınlatma yükümlülüğü bunun istisnasıdır. Zarar gören hasta, tedavi hakkında kendisinin aydınlatılmadığı iddia etmesi halinde doktor, hastayı aydınlattığını ispat etmesi gerekmektedir. Hastadan tedavi için izin alındığı ve hakkında aydınlatıldığının ispat yükü doktordadır.
- Bilirkişi Raporunun Önemi: Tıbbi müdahalelerin tespiti özel uzmanlık gerektiren konulardır. Bu sebeple yargılama sürecinde doktor hatasının tespiti için bir bilirkişi raporu alınması gerekecektir. Ancak, dava açılmadan önce bazı delillerin kaybolmadan önce, doktor hatasının tespit edilmesi gerekebilmektedir.
- Zorunlu Arabuluculuk: Özel hastahane veya doktor ya da her ikisine birlikte dava Tüketici Mahkemelerinde açılmaktadır. Bu sebeple dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulması gerekmektedir.
- İdareye Başvurma Zorunluluğu: Kamuda çalışan bir doktor hatasından kaynaklı tazminat davaları tam yargı davasıdır. Tam yargı davalarında ilk olarak davalı idareye başvurma zorunluluğu vardır. Bu sebeple ilk olarak ilgili idareye başvurulmalı, 30 gün içerisinde cevap verilmemesi veya olumsuz cevap verilmesi halinde, dava açılması gerekmektedir. 30 gün içerisinde cevap verilmemesi veya olumsuz yanıt verilmesi halinde 60 günlük dava açma süresi mevcuttur.
Hekimin Cezai Sorumluluğu (Taksirli Suçlar)
Hatalı tıbbi müdahale doktorun hem hukuki hem de cezai sorumluluğu doğurmaktadır. Cezai süreç, açılacak maddi ve manevi tazminat davalarından farklıdır. Her iki sürecin de aynı anda yürütülmesi mümkündür.
Mevcut olayın şart ve koşullarına göre değişmekle birlikte, genel olarak şu suç tipleri gündeme gelmektedir:
- Taksirle Yaralama (TCK m. 89): İlgili sağlık personelinin dikkat ve özen eksikliği sebebiyle hastanın yaralanmasına sebebiyet vermesi halinde, taksirle yararlanma söz konusudur.
- Taksirle Ölüme Neden Olma (TCK m. 85): ir hekimin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması (taksir) sonucu hastanın vefat etmesi bu suç meydana gelmektedir.
Sonuç
Doktor hatası (malpraktis) nedeniyle tazminat davası, hatalı tıbbi müdahale sebebiyle hastaların mağduriyet yaşaması sebebiyle talep edilen maddi ve manevi talepleri için açılmaktadır. Yanlış hastalık teşhisi, tedavi sürecindeki hatalar veya yanlış ilaç kullanımı başlıca sebepleridir.
Doktor hatası sebebiyle açılacak davalar; tıbbi müdahalenin özel veya devlet hastanesinde meydana geldiği, dayanılacak hukuki sebepler gibi birçok faktöre bağlı olarak değişmektedir. Kamu hastanesinde kaynaklanan doktor hatalarında doğrudan idareye dava açılmaktadır. Özel hastane veya doktor tedavilerinde, durumun niteliğine göre tüketici veya asliye hukuk mahkemesinde dava açılmaktadır.
Sık Sorulan Sorular
Evet, mağdur hastanın hem maddi hem de manevi tazminat talep etme hakkı vardır. Ayrıca, ilgili doktor hakkında cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunabilir.
Devlet hastanesinde bir doktor hatası meydana gelmişse 1 yıl, her halükârda fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıldır. Özel hastanede gerçekleşen tıbbi müdanelerde dayanılan hukuki sebebe göre değişmektedir. Vekalet ve eser sözleşmesine dayalı olarak 5 yıl. Ağır kusurlu eser sözleşmesi 20 yıl. Haksız fiil sebebiyle açılan davalarda 2 yıl, her halükârda 10 yıldır.
Miktar, doktorun kusuru, zararın boyutu, hastanın yaşı, mesleği ve yaşadığı maddi-manevi kayıplar gibi birçok faktöre bağlıdır. Kesin bir miktar vermek mümkün değildir.
Kamu çalışanını doktor hatasından kaynaklanan davalar İdare Mahkemelerinde açılır. Özel hastane ve muayene yerlerine yönelik davalar Tüketici Mahkemelerinde açılır. Eğer haksız fiile dayanılıyorsa Asliye Hukuk Mahkemelerinde dava açılır.
Doktor hatasını taksirli yaralanmaya sebep vermesi halinde 8 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Bazı hallerde bu süre 12 yıl olarak uygulanmaktadır.
Cumhuriyet başsavcılıklarına şikayet edilebileceği gibi, Sağlık Bakanlığı’na da şikâyet edilmesi mümkündür.
Avukata Sor
Sertifikalar




Referanslar
















Hakkımızda
Şafak & Koparan Hukuk ve Danışmanlık Bürosu; yoğunlukla özel hukuk alanında faaliyet gösteren bir hukuk bürosudur. Büromuzun İstanbul’da Anadolu ve Avrupa yakası ile Adana’da hizmet noktaları bulunmaktadır.